Cumartesi, Eylül 20

Aşk Yakar Dizisi

K
anal D, yeni yayın dönemi tanıtım filmlerinin ardından, bugün Kelebek’te yer alan ve yeni sezonda ekrana getireceği programlarını tanıttığı yeni yayın dönemi tanıtım ilanıyla da dikkatleri çekti… İlanda merakla beklenen "Aşk Yakar" dizisinin yayın tarihi de vardı.

Yeni sezona yine birçok iddialı yapımla giren Kanal D, izleyicilerine, Meltem Cumbul ve Özcan Deniz’in başrollerinde oynadıkları yeni dizisi “Aşk Yakar”ı Ekim ayında yayınlayacakları müjdesini verdi.


ask yakar izle

7 Yorum var:

Adsız dedi ki...

Diziyi dort gozle bekliyorum Ozcan Deniz ve Meltem Cumbul sizi cok seviyorum oyunculugunuzuda cok begeniyorum birde ben bu ask yakar dizisi icin bir siir yazdim okudum onu hazirlayip olmazsa youtube koyarim bir bakarsiniz begenirsiniz umarim Yesim Holanda
Saygilar ve sevgilerimle

Adsız dedi ki...

msn adresim angel4242_@hotmail.com yesim holland

Adsız dedi ki...

mrb. ben pınar ismimi saklamama hiç gerek yok ben daha önce özcan denizin diğer filmlerinede yine yorum yapmış sessiz kalmamıştım herzamanda yorumlarımda açık ve net olmaya devam edeceğim diğer dizilerini çok beğenerek izliyordum yalan dizisinden bellide özcan denizin çok büyük hayranıyım evimde cd albüm poster hepsi koleksiyon halinde var ama açık ve dürüst olmak gerekirse bu dizisini aşk yakar ı beğenmedim sevemedim bana sıcak gelmiyorlar ve özcan denizin hiçbir konserini filmini magazin programlarındaki haberlerini kaçırmazken gözümü dahi kırpmadan ona bakarken bu dizisini izlemek içimden gelmiyor ilk bölümünden başka hiçbir bölümünü izlemedim ve izlemekte istemiyorum birkere deniz cumbul ile hiç yakışmamış film yönetmenine sözüm tüm dizi yönetmenleri yeni yüz arayıp film çeviriyorlar nasıl olurda bu dizi yönetmeninin gözünden kaçar anlam veremiyorum bence dizyi hemen kaldırın göz zevkimizi daha fazla bu saçmalıkla bozmayın cumbul ve deniz hiç yakışmıyorlar lütfen bir daha yan yana karşımıza çıkmasınlar lütfen.ikisininde yolu açık olsun ben özcan denize bu kadar aşık olup bu filmi izlemiyorsam....???

Adsız dedi ki...

tekrar ben pınar ağır konuştuysam kusuruma bakmayın ama özcanı o kadar seviyorum ki kimse izlemezse onu benim bile zoruma gidiyor ben arkadaş çevremdende böyle duyuyorum özcan hatam varsa özür ama durum böyle napalım seni seviyorum özcan deniz sana aşığım umarım birgün karşı karşıya geliriz by pınar barut malatya

ZerO dedi ki...

ne gerek var o kadar aşiri hayran olmaya anlamadim pinar hanim..fazla abartmayalim lütfen..

Adsız dedi ki...

seni cok seviyorum MELTEM CUMBUL neden bana bi cvp vermiyorsun
sana ulaşmak için neler yapıyorum bi bilsen… beni aramanı bekliyorum cokmu şey istiyorum senden. ayselin kuzeni suat sözveripte unuttugun gencim…

ruzgar_ben_sen@hotmail.com dedi ki...

(ASK ACISI) AŞK YAKAR
Yüreğim bir ayraç misali takıldı bakışlarının arasına.
Günlerden hangi cumartesiydi veya pazardı inan hatırlamıyorum. Anlamsız olduğum, sıkıldığım, boş boş etrafa bakındığım anlardan birinde avuç içlerimin arasına aldım sesini ve seni aradım.
Yolculuklar neden daima alfabenin sonuna doğru başlar ki?
İşte benimkisi de böyle bir yolculuktu. İlkin loş bir karanlıkta “merhaba” dediğim, sonrasında da adresini bilmediğim bir kapı aralığında söylediğim bir merhaba…
Yüzünde küçücük çocukların kırılgan ifadesiyle aralık bir bakışta tutulmuştum gözlerine. Benim kadar derin bakıyordun. Öyle zamana borcun yoktu diğerleri gibi. Göz kapaklarımın ağırlaştığını hissettirene kadar, içime doğru bakıyordun. İçim ne de çok ezildi gözlerimi kaçırdığım, başımı öne eğdiğim ve hatta ilk defa tenime dokunduğun zaman.
Söylesem hangi izi taşırsın bedeninde benden kalan ve kim bilir hatırlar mısın sırılsıklam bedenine dokunduğum anda sana söylediklerimi?
Canımdan çektiğin adını benim için saklar mısın?
Saçlarım darmadağınık
Oysa daha bu sabah senin için hazırlanmıştı her şey.
Telefon defterine baktım, bir daha ve bir daha ve son bir defa. Seni aramak için sebepler yaratmaktan yorulan beynim sonunda uykuya verdi kendini. Aklım ve sen uykuya daldık.
On altıncı boyuttaydık seninle. Buraya kadar gelmemize izin veren ikinci boyuttu. Sayende arada geçen zamanları algılama fırsatım bile olmamıştı. Çünkü her şey çok hızlı olmuştu.
Oturdum… Elimdeki fincanda gittikçe soğuyan bir çayın ve vücuduna yavaş yavaş yayılan alkolün, az sonra bitecek hüznü yerleşmişti bakışlarımızın arasına.
Sanırım ben, bir tek seni alamadım o bakışların isimsiz randevularına.
Yapamadım…
O resmin üzerime düşen gölgesinden sıyrılamadım.
Hiç bilmeyecekti…
Duymayacaktı...
Yine kaldığı yerden alacaktı ellerini ellerine. Ama ben yine de yapamadım.
Mevsim sancıları yine her zamanki gibi gri şehrin sokaklarında içimi acıtıyor. Eksiliyorum senden içeri, sana doğru. Hiç kendine boğulur mu insan? Mahkemede hem sanık hem tanık olur mu? Erteler mi arzunun dolaştığı bakışları gözlerinden?
Terk eder mi o kırılgan titreyişi?
Anlaşılmayacak biliyorum. Yine de seni satır aralarına gizliyorum, kimse bilmeden, kimse duymadan.
Doğanın çam kokulu düşlerine emanet ediyorum o akşamı da. Işığın yerini küçücük ışıltılar almıştı hani.
Neredeyse sana (d)okunacaktım..
Dedim ya günlerden hangi cumartesiydi ve belki hangi pazar, hatırlamıyorum. Artık ne önemi var ki!?
Şimdi sana söyleyemediklerimi alıp yanıma gidiyorum.
Arkamdan bakar mısın yoksa gelir misin düşünmek istemiyorum ve yine her zamanki ve hiç bilmediğin gibi “sana” yalan söylüyorum.

Yorum Gönder